Uncategorized

Kolektif geri zekalılık

Dün bir isim verdim yaşayageldiğimiz, oluşturuverdiğimiz büyük saçmalığa: “Kolektif geri zekalılık”. Kolektiften başka türlü olması mümkün değil zaten, “medeniyet” denen bu hezeyan halinin. Ve öyle 3 kişinin, 5 kişinin yapabileceği bir şey değil bu. Hep beraber, el ele geldik bu noktaya. Aynı şekilde el ele de çıkmak lazım. Ama nasıl?

Unutarak başlamamız lazım. Öğrendiğimiz neredeyse her şey bu kolektif geri zekalılığın (KG) bir parçası değil de ne? Kendiliğinden oluştuğunu düşündüğüm ve her geçen gün daha da büyüyen ve hepimizi yutan, içimize yerleşen “sistem”, KG’nin ta kendisi! “Unutmak”, dedik di mi? Başlıyoruz!!!

Sürekli geleceği düşünmeyi, biriktirmeyi, tüketerek mutlu olmaya çalışmayı, materyalizmi, sevgisizliği, “ayrılık” duygusunu, kendimizi diğerlerinden farklı bir yerde konumlandırmayı, herkesi düşman sanmayı, herkese düşman olmayı, saçma sapan adetleri, -belki- kültürü, savaşı, çalışmanın kutsal olduğu saçmalığını, sevişmenin ayıp bir şey olduğu düşüncesini, patronları, “tamam efendim”leri, “saygılarımla bilgilerinize sunarım”ları, hiyerarşiyi, ateş etmeyi, pim çekmeyi, bomba atmayı, emir vermeyi, betonu, ytongu, teflonu, medyanın gösteregeldiklerini, “arz ederim”leri, tekmil vermeyi, bizi kısıtlayan her şeyi, benliğimizi oluşturmamızı engelleyen her şeyi, tabuları (her türlüsünü), doğduğun toprakları diğer topraklardan daha güzel sanmaları, doğduğun milletin, ulusun, diğerlerinden daha üstün olduğu sanrılarını, faydacılığı, hesapçılığı, her konuya analitik yaklaşmaları, hep en mantıklı çözüme koşmaları, duyguları göz ardı etmeyi, onları küçümsemeyi, kendimizi tekrarlamayı, televizyonu, kendimizi hep haklı sanmayı, hep daha fazlasını istemeyi, yetinmemeyi, şükretmemeyi, diğerlerini yargılamayı, kendi yolunu en doğru yol sanmayı, başkalarının heveslerini kursaklarında bırakmayı, kendi heveslerimizi kursağımızda bırakmayı, insanların yaşam enerjilerine ket vurmayı, hayallerini eleştirmeyi, onları beğenmemeyi, yaratıcılığa engel olmaları, romantizmi naif görmeleri, “başımıza icat çıkarma!”ları, ötekileştiren tüm deyimleri, atasözlerini, zamanı öldürülecek bir şey sanmayı … …

İşte bunları ve benzerlerini unutarak, bırakarak başlayabiliriz. KG’yi yıkmak için başka yol yok, bana göre. Bunları unutma sürecine girdiğimizde, yeni dünyanın kapısı aralanır belki.

2 Yorum

  • bili

    Duvarlar yıkıldı
    Kapı aralandı
    Işık üzerimize geldi
    Bizi aydınlattı….Bana farketmez
    Müslüman, hristiyan, budist
    Bana faketmez
    Türk, japon, kürt
    Ozon delinirken
    Oysa bizim oralarda
    Yazılan yasalar, yasaklar
    Kendi dilinde
    Şarkı söylememeliydi ozan aklıma bu şarkı geldi yazdıklarını okurken zaten bende de bu beklenirdi:))

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir