Tuhaf bir durgunluk yaşıyorum ama adını da tam koyamıyorum. Birkaç gündür biraz ‘boş’, işe yaramaz falan hissediyorum nedense. Arada uzaklaşıyorum bu hissiyattan, sonra yine peydah oluyor. Bilemedim.
Para desteği çağrısı yaptıktan bir süre sonra oluşmaya başladı bu his. (Gerçi daha önceleri de oluştuğu oluyordu.) Acaba almaya başladığım desteğin altında ezilme gibi bir şey mi hissediyorum? Yaşadığım hayata katkıda bulunmak isteyen kişilerin sayısı bugün itibariyle 28’e ulaştı, ki bu gerçekten muhteşem bir şey. Ancak tam da bu güzel destek ağır mı geliyor acaba? Kendimi sürekli ‘performans’ sergilemek durumunda gibi hissediyorum zaman zaman. Öyle olmaması gerektiğini hatırlatıyorum kendime ama sonra yine benzer hisler geliyor sanki. Geçenlerde destek olmak isteyenlere yönelik bir mektup yazdım ve gönderdim. Yeni dostlar eklendikçe onlara da ilettim aynısını. Orada da yazdım bu hissiyatımı.
(Tam bu noktada alıntı yapacaktım aslında ama tüm mektubu paylaşasım da var; aşağıya kopyalıyorum.)
Heyyy,
Bu iletiyi, 2 hafta önce başlatmış olduğum dene(me)ye katılan ve katılacağını söyleyen kişilere gönderiyorum. Bu arada deney/deneme falan diyip duruyorum ama ne diyeceğimi bilemediğimden… Çok önemli bir ‘şey’ yaptığımızı düşünüyorum ve sizlere karşı inanılmaz şükran doluyum.
Hem teşekkür etmek ve konuyla ilgili hislerimi paylaşmak için yazıyorum sizlere, hem de ciddi koordinasyon gerektiren bir işe döndüğü için, bu ‘şey’i nasıl yürüteceğimizle ilgili düşüncelerimi paylaşmak istediğim için…
Teşekkürle başlamak gerekirse, elbette maddi destek için çok teşekkürler ama bunun ötesinde bir şeyler var ortada. Eli ayağı tutmayan biri değilim, eğitimsiz de değilim, birçok işte çalıştım ve istesem kolayca iş bulabilirim. Bütün bunları biliyorsunuz ve buna rağmen buna destek oluyorsunuz; bu gerçekten acayip bir şey. Kendimi çok kıymetli hissettiriyor. Kendimi anlatabildiğimi hissediyorum. Buna ortak olduğunuza göre, ‘başka bir dünya’ya inandığınızı düşünüyorum. Bu konuda benim sorgulamalarıma, kurcalamalarıma, yaptıklarıma ve yazmama-çizmeme destek oluyorsunuz. Bu gerçekten çok güzel! Hatta şimdi yazarken daha da fark ettim bunun güzelliğini. Para verdiğiniz yetmezmiş gibi, hemen hepiniz o kadar çok güzel bir şekilde dile ve yazıya getirdiniz ki desteğinizi; çok içimde hissettim/hissediyorum. Var olun!
Her ne kadar kendimi ‘modern dünya’nın tanımlamalarının dışına çıkarsam da, bambaşka değer yargılarım olsa da, paraya bakışımı farklılaştırmaya çalışsam da, bazı anlar saçma geliveriyor bu yaptığımız şey. ‘Manyak mısın yahu?’ diye soruyorum arada kendime. Hani ne hakla istiyorum ki bunu… Bir de sorumluluk gibi bir hissiyatım oluşmaya başladı (ama o sorumluluğa girmemeye de çalışıyorum, belirteyim.). Şimdi bana bu şekilde para desteği sunan kişiler de oluştuğuna göre, sanki sürekli bir performans sergilemem lazım gibi falan… Yani bir süredir kendiliğinden devam eden; güzel şeyler ortaya çıkarma, bir şeyler yaratma, birilerine ilham olma gibi filizlenmelerin daha da sürekli olması gerekliliği gibi… Bu desteğin hakkını vermek gibi… Ama yok, bu düşünceye girmek istemiyorum; son süreçte her ne yaptıysam kendiliğinden akış halinde çıktı ve böyle devam etmesini istiyorum. Bu hislere girmemeyi başarmam lazım. Zaten öyle düşüneceksem, birçoğunu coşkuyla reddettiğim ‘bugünün dünyası’nın değer yargılarından ne farkı kalır ki… Ama bunları da sizlerle paylaşmasam olmazdı…
Bu arada (biraz yukarıda yazdığımla da ilgili) mutlak bir isteğim var sizlerden. Desteğinizin gönülden olduğunu biliyorum ve tam da bundan dolayı çok rahatça alabiliyorum. Sizden ricam, bunu kendinize yük haline getirmemeniz; ne maddi, ne de manevi… Yani aylık olarak vereceğiniz parayı vermek istemediğiniz anda vermeyin lütfen; ve bununla ilgili bir açıklama yapmak zorunda hissetmeyin. Bu istememenin nedeni maddi temelli olabilir, içinizden gelmiyor olabilir veya her ne olursa… O anda, tereddütsüz kesmenizi rica ediyorum. Veya devam etmek istiyorsunuzdur da, 20 değil 10 vermek istiyorsunuzdur, eyvallah, hiç düşünmeden öyle yapın. Aynı şekilde, diğer yönde bir istek gelirse de durdurmayın kendinizi. İçiniz 20 yetmez, 25 TL yollamanızı söylüyorsa ona da kulak verin bence. Yani uzatmayayım; bu ‘şey’i tamamen gönülden yapalım, her nasıl akıyorsa o şekilde ilerlesin, olmaz mı?
Nasıl yürüteceğimiz, para alma-verme işlerini nasıl yapacağımızla ilgili olarak da… Ki bunu birkaçınız sordunuz bana. Siz aksini söyleyene kadar (sözüm özellikle aylık destek vereceklerini söyleyenlere tabii) her ay belirttiğiniz parayı bana ulaştıracağınızı varsayacağım ve -gerektiğinde- bunu size hatırlatmaktan çekinmemek istiyorum. Harcamalarımı da buna göre ayarlamaya çalışacağım çünkü. Parayla olan ilişkimiz (genelliyorum tabii) çok hastalıklı geliyor bana ve bunları konuşmak da çok zor oluyor çoğunlukla. Ama şimdi baktığımda, ben böyle bir duyuru yapmışım, sizler de destekleyeceğini söylemişsiniz. İstediğiniz an bundan vazgeçmenizi -can-ı gönülden- istediğimi de belirtmişim. Niye hatırlatmayayım ki, değil mi?
Blogdaki yazıda da bahsettiğim üzere, bu alma verme işini de mümkün mertebe yüz yüze yapmak istiyorum. Bunun ‘iyileştirici’ ve ‘şifalı’ bir etkisi olacağını düşünüyorum. Ama uzun süre görüşememe durumlarında, banka veya farklı diğer kanallarla da iletebilirsiniz elbette. Yalnız banka ile yollamanız söz konusu ise, ne olur EFT masrafı vs. ödemek zorunda kalmayın. Bunu bir şekilde halledelim. Ama daha da güzeli yüz yüze… Ne bileyim 2 ay görüşemezsek / görüşemeyeceksek, bana vermek istediğiniz X lirayı atın kenara, 3. ay olduğunda ve görüştüğümüzde 3X verin mesela. Bu şekilde yapmak çok daha anlamlı geliyor. Ama dediğim gibi, diğer şekilde de yapabiliriz elbette.
Bu arada gerçekten muhteşem bir şey! Tam 22 kişi, bu ‘şey’in içinde olacağını söyledi şimdiye kadar ve daha da artacağını düşünüyorum. Blogda zaman zaman son durumu duyuruyorum da zaten. Bu 22 kişinin 18’i, aylık 5 ile 50 TL arasında destek olacağını söyledi; 2’si -şimdilik- tek seferlik desteklerini paylaşacaklarını söylediler, 2’si ise bunun içinde yer alacağını söyledi ama henüz miktar belli değil. Şöyle söyleyeyim, takip edebilmek için bir Excel listesi hazırladım, yoksa kaotik bir hale bürünecek. ((:
Sözel olarak ileten veya iletmediği halde desteğini çok iyi bildiğim insanların sayısı, bundan da fazla bu arada. Çok güzel yahu!
Öyle işte, bunları sizlerle paylaşmak istedim
Çok çok sevgiler,
Emre
Daha da bir şeyler var ama ifade edemiyorum şu anda.
Bu arada yeni dahil olanlar şu şekilde: mahirsu – 10 TL, Beste Bal – 50 TL, Gözde Kırmızı – duruma göre…, Begüm Erenler – 20 TL, Ayşe Gökçe Bor – 10 TL, Aylin Doğan – 50 TL, Esra Debreli Deniz – 20 TL, isim vermeyen iki arkadaş daha (birinin kod adı portakal – 50 TL)… Son desteklerden sonra, ortalama aylık harcamama ulaştım, gibi görünüyor. Çok acayip, çok güzel!
Birkaç gündür destek olanların isimlerini paylaşma konusuyla ilgili de tereddütlü hissediyordum ama dün -aynı zamanda bu kişilerden olan- birkaç arkadaşımla paylaştım bu durumu ve bu isimleri görmenin onlara iyi geldiğini paylaştılar. Orada isimlerin yer alması, hem kim olduklarından bağımsız olarak bir şekilde o kişilerle bağ kurmalarını sağlıyormuş, yani ete kemiğe bürünüyormuş o kişiler, hem de özellikle tanıdıkları birilerinin isimlerini görmek de iyi geliyormuş. Dolayısıyla itirazı olmayan dostların adını paylaşmaya devam edeceğim, en azından şimdilik.
Durumlar böyle. Kafam karışık; inip çıkıyorum. Ama şimdilik devam…
Not: Mektupta bu parayı aylık olarak vereceğini söyleyen kişilere hatırlatacağımı falan da yazdım ama o kadarını ne kadar yapabileceğimi gerçekten hiç bilmiyorum. Neyse, süreç gösterecek…
Not 2: Bu ay biraz kaynadı ama Kasım ayından itibaren ne kadar harcama yaptığımı takip etmeye başlıyorum. Böylece blogda yazmış olduğum gibi, elime harcadığımdan daha çok para geçerse, bunu ne yapacağıma karar vereceğim ve duyuracağım.
—————————————–
Eğer bu veya diğer bir yazım -veya eylemim- bir yerlerinize dokunduysa; sizi mutlu ettiyse, ilham verdiyse, düşündürdüyse, bir şeyler yapmak üzere harekete geçmek için teşvik ettiyse vs. ve buna karşılık olarak bana para veya başka bir armağan iletmek isterseniz bi’ ses verin lütfen: emreertegun@gmail.com
2 Yorum
rosa
Emre Canım, seninle de paylaşmıştım bu çıkışının benim için neden önemli olduğunu ama yinelemekte ya da sana yeniden hatırlatmakta fayda var sanıyorum:) İstemediğin bir işte 'yaşayabilmek' için çalışırken hem kendini tüketip hem de yalnızca kaba hatlarıyla yaşayabiliyor olmak benim için müthiş bir cendere. Ve sen benzer bir hissiyat içinde ama tamamen farklı bir sosyal çevrenin varlığından moral güç alarak dedin ki imkanı olan benimle paylaşır mı; paylaşılmazsa da yaşayacağım elbet bir şekilde ama 'bir şekilde'. Ben destek olacağımı söylerken senin 'ne şekilde' yaşayacağına dair bir kurgu ile ses etmedim, yeter ki benim de sıkıştığım yer olan 'bir şekilde' yaşama diye ses ettim. Neler yapacağına dair heyecanını paylaşırım ama benim desteğim Emre'nin böyle güzellikle, içtenlikle derdini dile getirişinedir. Sonrası sana kalmış:) Şahsen mutlu ve umutlu olman, dilediğin/planladığın/planlayacağın şeyleri yapabileceğini bilmem benim için kafi.
Ve hakikaten sen heyecanlanıyorsun ya destekçi arttıkça, ben de hem heyecanlanıyor hem de nasıl umut doluyorum az çok tahmin edersin. Ayrıca pek güzel bir olabilirliği gösterdin bize, bunun için bile pek önemli şu paylaşım. Varol!
Ve at yahu üzerinden şu ağırlığı huu huu!
Notuna not: Sen hop oradasın hop burada, ama ben sabit malumun:) Ondan sebep hatırlatma olarak görme, ama şekil-şemal ve zaman açısından ses etmekten çekinme. Attığın o kocca adımdan sonra bu en rahat yapacağın şey olsun.
Hadi bakalım:)
Beste.
emre
bestecim ilaç gibi geldi yahu… ohh