bana dair

yeni bir destek çağrısı!

Uzunca bir yazı oldu ama yavaş ve özenle okuyabilmeni dilerim. Kendimi doğru bir şekilde ifade etmek ve olduğum gibi anlaşılmak benim için çok önemli.

Abilerim, ablalarım,

Bu blogun yazarı ve bu yaşamın yaşarı Emre, üç buçuk yıl önce kafayı kırdı ve bambaşka bir yola saptı. Saptığı yolun en ayırt edici kısmı, bu yolun kocaman bir bilinmezden ibaret olduğu idi. Yol, gittikçe, kendiliğinden şekillendi, en azından ana hatları kolay kolay değişmez bir halde artık.

Doğayla dost ve onun bir parçası olan bir yaşam düşlüyor ve bunu kısmen yaşıyorum.
Başka bir dünya düşlüyor, düşlediğim dünyayı şimdide yaşamaya çalışıyor ve bunu büyük oranda yapabildiğimi sanıyorum.
Tüm ezberlerden sıyrılıp kendi doğrularımı bulmaya çalışıyor, bulduğum doğruları yeniden yıkıp yeniden oluşturuyorum.
Hayatın her anından keyif almaya çalışıyor, onun her parçasını ve bütününü kutluyorum. Bu harika deneyimi yaşadığım için şükran doluyum.
Bütün bunları deneyimlerken, her şeyi -becerebildiğimce- olduğu gibi paylaşıyor ve diğerlerine de kendi yollarını açmaları için destek olmaya, ilham vermeye çalışıyorum.
Olan bitenlere, ülkede ve dünyada yaşananlara gözümü kapatmıyorum fakat bunlar tarafından ele geçirilmeye izin vermemeye çalışıyorum. Değiştirebileceğim şeyleri değiştirmek için gayret edip değiştiremeyeceklerimi kabullenmeye, bu durumlarda bir gözlemci olarak dengede kalmaya çalışıyorum.
Tüm bunları uygulamaya çalışırken kendimle tutarlı kalmaya gayret ediyorum. Bir yandan her daim değişim-dönüşüm-devinim halindeyim, öte yandan hayatta belli konularda artık iyice kemikleşen bir duruş oluşturdum. Attığım her adımı düşünerek atmaya, yaptığım herhangi bir şeyin, tükettiğim herhangi bir gıdanın veya satın aldığım herhangi bir ürünün, kullandığım her damla benzinin doğaya, kendime ve diğer canlılara olan etkilerini göz önünde tutmaya çalışıyorum. Mümkün olduğunca, imkanlar elverdiğince tutarlı yaşamaya çalışıyorum. Aleme talkımları dağıtırken salkımları yutmamaya gayret ediyorum. Bu, her zaman çok kolay olmayabiliyor. Öyle bir dünyaya doğmuşum (yani, doğmuşuz) ki tam tutarlı bir hayat sürdürmek bir anda olabilecek bir iş değil. Ama işte, en azından, büyük tutarsızlıklara girmemeye, küçük olanlarına ise farkına vararak girmeye ve bunları her geçen gün azaltmaya çabalıyorum.

Bu blogun okuyucusu ve/veya bu yaşamın gözlemcisi olan sizler, saptığım yolda her daim destek olageldiniz bana. Almış olduğum maddi ve manevi destekleri buraya yazmaya kalksam paragraflar, bunun için duyduğum şükranı anlatmaya kalksam kelimeler yetmez. Yazdıklarıma, düşündüklerime gelen her yorum, e-posta kutuma düşen her okuyucu mesajı, banka hesabıma giren her kuruş ve bana önerilen maddi-manevi diğer tüm armağanlar beni öylesine zenginleştiriyor ki…

Canlar, cananlar,

Bilinen anlamda bir işim yok ama bence çok çalışıyor, çok üretiyorum (tartışılır tabii).
Resmi sigortam vs. yok ama kocaman bir ağın içinde inanılmaz güvende hissediyorum; maddi-manevi… İhtiyacım olan hemen her şeye bir çağrı ile ulaşabiliyorum ve bazen “Ben bunu hak edecek ne yaptım?” diye sorduğum oluyor.
Herhangi bir kurumsal dinin parçası değilim ama dayanışmaya, bir olmaya, kocaman bir bütünün parçası olmaya inanıyorum ve bu bütünün beni kolladığını görüyorum.
Sistemin hukukuna değil, oluşturduğumuz ve gelişen topluluklarımızın adaletine, hepimizi gözeteceğine güveniyorum; sistemin ambalajlar içinde sunduklarına değil, dostlarımın ve kendimin el emeği ile ürettiği gıdalara, merhemlere, oyuncaklara ve diğer eşyalara para ve enerji akıtmak istiyorum; sistemin ayrılaştırmasına, ayırmasına alet olmamaya, birleşmemiz için çaba harcamaya çalışıyorum.

Yani şimdiye kadar yaptıklarıma devam etmekten gayrı bir gayem yok aslında. Kendine maddi-manevi yeterli bir topluluk oluşturma yoluna taş döşemeye ve bu toplulukların her yerde filizlenmesine, halihazırda filizlenenlere ise katkıda bulunma çalışmalarına devam…

Dostlar,

Bunları yapmaya çabalarken, para kazanmak için fazladan bir efor sarf etmeyi -mümkünse- istemiyorum. Hepimiz için daha güzel bir dünya düşü kuran ve kendince bir şeyleri hayata geçirip diğerleri için de yol açmaya çalışan bir kişi olarak, ihtiyacım olan az miktardaki paraya (ayda yaklaşık 500 TL) -mümkünse- zorlanmadan erişmek istiyorum. Hatta -mümkünse- bundan da fazlasına erişmek istiyorum. (Daha fazla param olursa, yurt dışındaki kimi eko-köylere, eko-topluluklara ziyaretler yapar, oralarda edindiğim tecrübelerimi yine bütünün kullanımına açabilirim; başka bir dünyayı şimdide yaşayan / yaşamaya çalışan diğer dostları daha fazla destekleyebilirim; içinde yaşadığım topluluğun ortak kasasına daha fazla katkı sunabilirim; kırsalda binbir emekle üretim yapan dostlardan daha fazla alış-veriş yapabilirim. Örnekler ve yapabileceklerim listesi çoğaltılabilir ama kesin olan bir şey var ki ihtiyacım olandan fazlası elime geçtiği takdirde yapacağım şey yine güzellikleri beslemek olacak. Bu nedenle, kendimi daha fazla paraya kapatmak istemiyorum.) Zaman zaman düzenlemiş olduğum etkinliklerde, atölyelerde ne kadar paraya erişeceğime / eriştiğime dair bir endişe duymamayı tercih ediyorum; bu etkinlikleri -mümkünse- para kazanma kaygısı ile değil de verme, paylaşma gibi güdüler ile gerçekleştirmeyi istiyorum. Son aylarda kendime daha da sıkça sorduğum “Nasıl hizmet edebilirim?” sorusunu -mümkünse- tamamen kaygısız bir şekilde sormak istiyorum.

Yaşamımı yaşarken, yazımı yazarken, tecrübemi paylaşırken, etkinlik vs. düzenlemeye niyetlenirken maddi kaygılardan ne kadar azat olursam o kadar rahat, o kadar özgürce hizmet edebileceğimi düşünüyorum.

Dolayısıyla, yazılarımın okuyucularına, yaşamımın tanıklarına bir kez daha hatırlatmak ve yeni cümlelerle bir kez daha çağrıda bulunmak istiyorum: Bana maddi destek olmak, yaşamımı ve yaratımımı desteklemek, bu yolculuğun bir parçası olmak ister misin? Büyük meblağlar olmak zorunda değil elbette. Parası çok olan bir dostumun bana ayda 1.000 TL yollamasındansa 100 tane “deli”nin hiç üşenmeyip her ay 5 ya da 10 TL göndermesini çok daha fazla isterdim.

Kimler, Emre’ye 1 ile sonsuz TL arasında para armağanı sunmak ister? Kimler Emre’nin bu şekilde geçimini sağlayabilmesine, ekolojik ununu-bakliyatını alabilmesine, kirasını ve faturalarını ödeyebilmesine, yolculuklarını gerçekleştirmesine ve diğerlerine katkıda bulunmasına destek olmak ister?

Hımm? ((:

Düzenli desteğe ulaşmamı kolaylaştırmak için çağrıyı bir süre, her ay başında bir kez hatırlatacağım. İsteyenler destek sunmaya devam ederken yeni destekçiler için de kapı hep açık kalmış olur. Ve elbette; olan biteni, destek durumlarını, bende oluşan hissiyatları bu blogda paylaşıyor olacağım. ((:

Ve şimdi, yazıyı heyecanla yayımlıyorum!!!

Not 1 – Destek olmak isteyen herkesle birebir iletişim kurmayı çok önemsediğimden mütevellit banka hesap numaramı buraya özellikle yazmıyorum. Dolayısıyla bana yazmanı rica edeceğim: emreertegun@gmail.com

Not 2 – Bir kişinin bile, bunun için bankasına herhangi bir masraf, komisyon vs. ödemesini istemiyorum. Eğer ücretsiz havale, EFT yapamıyorsan; kullandığım bankanın bankamatiğinden kartsız işlem ile hesabıma ücretsiz para yatırılabiliyor; desteğini bu şekilde göndermeni rica edeceğim.

Not 3 – Eğer bu çağrım veya önceki benzer çağrılarım sende herhangi bir olumsuz duygu uyandırıyorsa (örneğin şimdiye kadar bir iki kere duymuş olduğum beleşçilik), bunu da benle paylaşmanı çok isterim. Eleştirilere sonuna kadar açığım. Yaptıklarımın ve çağrılarımın arkasındayım ama farklı düşünceleri duymak iyi geliyor.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir