ding dong
– –ding dong–
– kim o?
– benim. iyi ki doğdun!
– bugün doğum günüm değil ki! hem sen de kimsin?
– doğum günün olmasına gerek yok; iyi ki doğdun!
– nereye iyi ki doğdum allahaşkına; şu yaşamıma bak! hem nerede olduğumu kim söyledi sana?
– her ne yaşıyorsan, iyi ki doğdun. ayrıca nerede olduğunu her zaman biliyorum, ben hep sen’leyim.
– …
– …
“dinle” – funda aydın |
– nasıl yani?
– ben sen’im.
– sen ben’sen ben kimim?
– sen de ben.
– yoksa…
– evet.
– yani…
– evet.
– o zaman beni yaratan sen’sin!
– evet ve…
– seni yaratan da ben’im!
– aynen öyle.
– vay bee!
– (gülerek) yaaa…
– yani sen…
– (gülerek) evet o’yum.
– …
– …
– peki neden ben, neden şimdi?
– aslında sadece sen değil, herkes; aslında sadece şimdi değil, her zaman.
– …
– …
– o zaman neden ben duyuyorum, neden şimdi duyuyorum?
– duymaya hazır olanlardan biri olduğun için sen duyuyorsun, duymaya şimdi hazır olduğun için şimdi duyuyorsun.
– …
– (gülerek) ne diyorsun?
– aklıma yatıramıyorum ama kalbime…
– aklın bunu algılayabilecek araçlardan yoksun. kalbine yatıyorsa ne âlâ…
ama bil ki buradayım, hep buradaydım ve hep burada olacağım. beni duymak istediğin an duyabilirsin; çünkü ben zaten sen’im. kendini, tüm koşullanmalardan sıyrılmış hâlini, özünü gerçekten duyabildiğinde zaten ben’i duymuş olursun. çünkü sen zaten ben’sin.
ve asla yalnız değilsin.
blog yazarının üç notu:
2 – bu blogdaki ve hayattaki tüm üretimim, bütünden beslenip bütüne akmaktadır. hiçbir hakkı saklı değildir. her türlü üretimimi, izin almadan, kısmen ya da tamamen paylaşabilir, çoğaltabilirsin. kaynak gösterirsen memnun olurum.
3 – belki bilmiyorsundur, benim bir kitabım var, ismi “Yeni”ye Doğru. okumak istersen, facebook sayfasına giderek en üstte sabitlenmiş olan iletide, onu nerelerde bulabileceğini öğrenebilirsin. olmadı, yaz bana.
emreertegun@gmail.com