Yıl sonu arınması
Bu yazı HT Hayat için yazıldı ve ilk olarak orada yayımlandı. https://hthayat.haberturk.com/yazarlar/emre-ertegun/1075747-yil-sonu-arinmasi
***
Önceki zamanlarda, farklı mecralarda bir veya birkaç kez ifade etmiş olmalıyım; yaşamda sık sık temel bir hataya düştüğümüzü düşünüyorum. Bugün hazır iki takvim yılı arasında bir eşikteyken ve bu vesileyle birçoğumuz birtakım muhasebelere giriyorken yeniden gündeme gelmek istedi bu hata: Sürekli olarak bir şeyler yapıyor olmak; yapmadığımızda da ne yapacağımızı, ne yapmamız gerektiğini düşünüyor olmak; hep bir eylem hâli…
Bir şey yapmakta yanlış bir şey yok lakin sırf buna odaklı yaşadığımız takdirde, zaten her daim dolu olan zihinlerimiz ve yapılacaklar listelerimiz önderliğinde durmaksızın sürükleniyoruz gibi geliyor.
Yaşamımızda en ufak bir boşluk açıldığı an’da hızla orayı doldurmak, geçmişten aldığı bilgilerle dolmuş olan zihinlerimizin yaratımı olduğu için, gerçek anlamda yeniliklere yer açmak da kolay olmuyor. Geçmişten getirdiklerimizi yeni bir maskeyle sunabiliyoruz, çoğunlukla…
Önerim ise bir yıl sonu temizliği yapmak ve boşalan yerleri hızla doldurmaya çalışmadan o boşluğun, ferahlığın, hafifliğin tadını çıkarmak…
Şu soruları kendine sormak ister misin mesela?
Yaşamımda artık miadını doldurmuş olan hangi kişiler var? Kimlerle tamamen alışkanlıktan, aslında keyif almadığım hâlde görüşmeye devam ediyorum?
Artık bana hizmet etmeyen ne gibi etkinliklerle meşgulüm? Neleri, sırf yapmış olmak için, önümde onlar beliriverdiği için yapıyorum?
Kendimi uyuşturmak, unutmak amacıyla sardığım diziler, sosyal medya mesaileri, yeme-içmeler, keyif verici maddelerle ilişkim ne durumda?
Genel olarak zaman ile ilişkim nasıl? Belki de asla geri gelmeyecek olan tek şeyi ne kadar özenle değerlendiriyorum?
…
…
Ve daha büyük başlıklara girme cüretinde bulunmak istersen…
Yaptığım iş beni gerçekten tatmin ediyor mu, yoksa aslında enerjimi başka alanlara yönlendirmeyi mi istiyor ruhum?
Yaşadığım evden, şehirden, bölgeden memnun muyum? Bu konuya dair bambaşka hayaller kurarken idareten ve sevmeyerek mi bunu sürdürüyorum, yoksa doğru yerde miyim?
Sevgilimi, eşimi gerçekten seviyor muyum? Onla olmayı sahiden istiyor muyum? Şimdi, yeniden birbirimizi seçme konusu gündeme gelse, onu seçer miyim?
…
…
***
Kimseyi topyekün bir red alanına davet ediyor değilim. Bunla birlikte, muhtemelen her birimizin geride bırakması gereken şeyleri vardır. Yukarıdaki maddelerden sizde titreşenler -ve belki benim yazmadığım ama bunların çağrıştırdığı farklı sorular- üzerinden yaşamınıza bakmak ve bir temizlik yapmak isterseniz buyrun.
Bu temizlik, bazı maddeler için bir anlık kararın sonucunda hızla yapılabileceği gibi bazıları için geçiş dönemi gerektiriyor olabilir. Bazı maddeler için kararı almak, bazıları için o kararı uygulamak zaman alabilir. Hepsine eyvallah. Şu an önerdiğim şey, geride bırakılası ne varsa görmek, fark etmek üzere bir yolculuğa çıkmak…
Bunun nasıl hayata geçeceği bir sonraki adım. Şu an için bırakmak istediklerimizle dürüstçe yüzleşmek istiyorsak bu sorunun girdabına girmemeyi ve sonraya bırakmayı öneriyorum. Önce “ne?” gelmeli, “nasıl?”ına bir sonraki aşamada bakmalı…
Ve başta yazdığım gibi, eğer böyle bir boşluk açarsanız, lütfen bu boşlukla biraz kalmayı deneyin ve bırakın o boşluğu yaşam doldursun. Üflesin içinize hakikatini ve yeni eylemler, adımlar bu hakikat üzerinden çıksın ortaya. Ve sonra özvarlığımızla dolduralım içlerini…
Dilim dönerse, kısmet olursa, haftaya da ne şekilde dolabileceğimiz üzerinden atıp tutarım belki. Söz vermeyeyim ama bu niyetle kapatıyorum yılın son yazısını.
Özümüze yaklaştığımız, bol keyifli ve bol keşifli bir yıl dilerim.